? TTK Kapsamında Şirketler Topluluğu| Güzeloğlu Hukuk Bürosu
Tarih : 02.04.2018

TTK Kapsamında Şirketler Topluluğu

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) bir şirketin başka bir şirkete göre hâkim durumda olması halinde aralarındaki ilişkinin farklı bir rejime tabi olmasını öngörmektedir. Şirketler topluluğu, hâkim şirkete doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan şirketler ile hâkim şirketin kendisi tarafından oluşmaktadır.

Hâkim Durum ve Kapsamı

TTK, hangi durumlarda bir şirketin diğerine hâkim durumda olacağını belirtmektedir. Buna göre TTK;

a. Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketinin, doğrudan veya dolaylı olarak;

1. Oy haklarının çoğunluğuna sahip olması durumunda,

2. Şirket sözleşmesi uyarınca yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabilmek hakkını haiz olması durumunda,

3. Kendi oy haklarının yanında, bir sözleşmeye dayanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ya da ortaklarla birlikte oy haklarının çoğunluğunu oluşturması durumunda,


b. Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketini, bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altında tutabilmesi halinde


Birinci şirket hâkim şirket, diğerinin ise bağlı şirket olduğunu ifade etmektedir.

TTK ayrıca yukarıdaki hâllerin haricinde, bir ticaret şirketinin başka bir ticaret şirketinin paylarının çoğunluğuna veya onu yönetebilecek kararları alabilecek miktarda paylarına sahip bulunması durumda da birinci şirketin hâkimiyetinin karine olarak kabul etmektedir.

Bildirim, Tescil ve İlan Yükümlülükleri


TTK, bağlı şirketi hâkim şirkete karşı korumak amacıyla birtakım yükümlülükler öngörmektedir.

Buna göre TTK bir teşebbüsün, bir sermaye şirketinin sermayesinin, doğrudan veya dolaylı olarak, yüzde beşini, onunu, yirmisini, yirmi beşini, otuz üçünü, ellisini, altmış yedisini veya yüzde yüzünü temsil eden miktarda paylarına sahip olması veya payları bu yüzdelerin altına düşmesi halinde; söz konusu teşebbüsün ilgili durumu ilgili işlemlerin tamamlanmasını izleyen on gün içinde, sermaye şirketine ve yetkili makamlara bildirmesi gerektiğini belirtmektedir.

Bunun yanında payların belirtilen oranlarda kazanılması veya elden çıkarılması halinde, yıllık faaliyet ve denetleme raporlarında ayrı bir başlık altında açıklanması ve sermaye şirketinin internet sitesinde ilan edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca teşebbüsün ve sermaye şirketinin yönetim kurulu üyeleriyle yöneticilerinin, kendilerinin, eşlerinin, velayetleri altındaki çocuklarının ve bunların, sermayelerinin en az yüzde yirmisine sahip bulundukları ticaret şirketlerinin o sermaye şirketindeki payları ile ilgili olarak bildirimde bulunmaları gerektiğini ve bu bildirimlerin yazılı şekilde yapılması ve ticaret siciline tescil ve ilan olunması şart koşulmaktadır.

TTK, bildirim, ilan ve tescil yükümlülüklerine uyulmamasının yaptırımlarını da belirlemektedir. Buna göre bildirim ile tescil ve ilan yükümlülüğü yerine getirilmediği sürece, ilgili paylara ait oy hakkı dâhil, diğer hakların donacağı TTK tarafından ifade edilmektedir. TTK Ayrıca hâkimiyet sözleşmesinin geçerliliği u sözleşmenin ticaret siciline tescil ve ilanı şartlarına bağlamaktadır.

Bağlı ve Hâkim Şirketlerin Raporlama Yükümlülükleri

TTK, bağlı şirketin hissedarlarının bilgilendirilmesi ve bu çerçevede haklarının korunması amacıyla bağlı şirketin yönetim kurulunun, şirketin hâkim ve diğer bağlı şirketlerle olan ilişkileri hakkında faaliyet yılının ilk üç ayı içinde bir rapor düzenlemesi gerektiğini belirtmektedir.

Raporda, şirketin geçmiş faaliyet yılında hâkim şirketle, hâkim şirkete bağlı bir şirketle, hâkim şirketin yönlendirmesiyle onun ya da ona bağlı bir şirketin yararına yaptığı tüm hukuki işlemlerin ve geçmiş faaliyet yılında hâkim şirketin ya da ona bağlı bir şirketin yararına alınan veya alınmasından kaçınılan tüm diğer önlemlerin açıklamasının yer alması gerekmektedir. Hukuki işlemlerde edimler ve karşı edimler, önlemlerde ise önlemin sebebi ve şirket yönünden yarar ve zararları belirtilmelidir.

TTK, yönetim kurulunun raporun sonunda şirketin, hukuki işlemin yapıldığı veya önlemin alındığı veya alınmasından kaçınıldığı anda kendilerince bilinen hâl ve şartlara göre, her bir hukuki işlemde uygun bir karşı edim sağlanıp sağlanmadığını ve alınan veya alınmasından kaçınılan önlemlerin şirketi zarara uğratıp uğratmadığını açıklamakla yükümlü olduğunu ifade etmektedir.

Şirketin bir zarara uğratılmış olması halinde, yönetim kurulu ayrıca zararın denkleştirilip denkleştirilmediğini de belirtmekle yükümlü tutulmaktadır.

Yönetim Kurulu Üyelerinin Rapor Talep Hakkı

Hâkim şirketin her yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu başkanından; bağlı şirketlerin finansal ve malvarlığıyla ilgili durumları ile üç aylık hesap sonuçları, hâkim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle, hâkim ve bağlı şirketlerin pay sahipleri ve bunların yakınlarıyla ilişkileri; yaptıkları işlemler ve bunların sonuç ve etkileri hakkında, özenli, gerçeği aynen ve dürüstçe yansıtan hesap verme ilkelerine göre düzenlenmiş bir rapor hazırlattırıp yönetim kuruluna sunmasını ve bunun sonuç kısmının yıllık rapor ile denetleme raporuna eklenmesini isteyebilmektedir. Şeffaflık ilkesinin bir yansıması olan bu yükümlülük uyarınca bağlı şirketler, ret için yoruma yer bırakmayacak açıklıkta bir haklı sebebin varlığını ispat edemedikleri takdirde, bu raporun hazırlanması için gerekli olan bilgi ve belgeleri hâkim şirketin bu işle görevlendirilen uzmanlarına vermekle yükümlü tutulmaktadırlar.

Şirket Paydaşlarının Bilgi Talep Etme Hakkı

Bunun yanında hâkim şirketin her bir pay sahibi de genel kurulda bağlı şirketler hakkında bilgi alma hakkında sahiptir. Buna göre hâkim şirketin her pay sahibi genel kurulda bağlı şirketlerin finansal ve malvarlığıyla ilgili durumları ile hesap sonuçlarını, hâkim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle yaptıkları işlemler ve bunların sonuçları hakkında özen ve dürüstlük ilkelerine uygun ve doyurucu bilgi verilmesini isteme hakkını sahiptirler.

Hakimiyetin Hukuka Aykırı Kullanılması

TTK, hâkim şirketin hakimiyetini bağlı şirketi kayba uğratacak şekilde kullanmasını yasaklamıştır. TTK özellikle şu faaliyetlere yöneltmeyi yasaklamaktadır:

  • Bağlı şirketi, iş, varlık, fon, personel, alacak ve borç devri gibi hukuki işlemler yapmaya;

  • Kârını azaltmaya ya da aktarmaya;

  • Malvarlığını ayni veya kişisel nitelikte haklarla sınırlandırmaya;

  • Kefalet, garanti ve aval vermek gibi sorumluluklar yüklenmeye;

  • Ödemelerde bulunmaya;

  • Haklı bir sebep olmaksızın tesislerini yenilememek, yatırımlarını kısıtlamak, durdurmak gibi verimliliğini ya da faaliyetini olumsuz etkileyen kararlar veya önlemler almaya yahut gelişmesini sağlayacak önlemleri almaktan kaçınmaya;


  • Ancak, kaybın, o faaliyet yılı içinde fiilen denkleştirilmesi veya kaybın nasıl ve ne zaman denkleştirileceğinin belirtilmesi suretiyle en geç o faaliyet yılı sonuna kadar, bağlı şirkete denk değerde bir istem hakkı tanınması durumunda hâkim şirketin bağlı şirketi bu faaliyetlere yöneltmesi mümkündür.

    Denkleştirmenin, faaliyet yılı içinde fiilen yerine getirilmemesi veya süresi içinde denk bir istem hakkı tanınmaması halinde bağlı şirketin her pay sahibi için, hâkim şirketten ve onun kayba sebep olan yönetim kurulu üyelerinden, şirketin zararını tazmin etmelerini isteyebilme hakkı doğmaktadır.

    Benzer şekilde bağlı şirket alacaklıları da şirketin zararının şirkete ödenmesini talep etme hakkına sahip olduğu belirtilmektedir.

    Şirketler Hukuku hakkında daha fazla bilgi almak ve her türlü sorunuzu iletmek için bize info@guzeloglu.legal adresinden ulaşabilirsiniz.

    Yazar: Abdülkadir Güzeloğlu & Tarık Kurban